-
2024
-
2023
-
2022
-
2021
-
2020
-
2019
-
2018
-
2017
-
2016
-
2015
-
2014
-
2013
-
2012
-
2011
-
2010
-
2009
-
2008
-
2007
-
2006
-
2005
-
2004
-
2003
-
2002
-
2001
-
2000
-
1999
-
1998
-
1997
-
1996
-
1995
-
1994
-
1993
-
1992
-
1991
-
1990
-
1989
-
1988
-
1987
-
1986
-
1985
-
1984
-
1983
-
1982
-
1981
-
1980
-
1979
-
1978
-
1977
-
1976
-
1975
-
1974
-
1973
-
1972
-
1971
- 1970
-
1969
-
1968
-
1966
-
1964
-
1963
-
1961
-
1959
-
1958
-
1955
-
1954
-
1953
-
1952
-
1951
-
1950
-
1949
-
1948
-
1947
Abstract: The importance of the "Offshore-Drilling" operations inthe world for exploration ,and research of oil ,and gas within the sea is explained in this communique. The huge investments necessary for this purpose, thecompetition between the biggest oil companies of the world is also pointed outas well as the necessary marine seismic, gravity ,and magnetometer studies inthe sea.The first offshore well, Seyhan No. 1, which was a dry hole, was drilled tothe depth of 4066 meters. The logs of this well gave us valuable information onthe geology stratigraphy ,and paleontology of the area. This well which costed26 million TL. is the deepest one among 700 wells drilled in the land in Turkey.The negative results of the well as a dry hole has not discouraged the studies.We are happy to learn that during the 1970, two - three more offshore wellswill be drilled in our seas.
Abstract: "Yeraltı enerji kaynaklarımızın tespitinde jeofizik çalışmalarımızve bu çalışmalarımızın memleket kalkınmasında daha etkili ve verimli hale getirilmesi" adlı tebliğde yeraltı enerji kaynaklarımızdan, petrol, tabiî gaz ve jeotermal yatakların jeofizik değerlendirilmeleri ele alınmıştır.Sondajlı aramalardan önce muhtemel sahalara ait jeofizik-jeolojik modelinortaya konması gerektiği üzerinde durulmuştur.Memleketimizin gerek petrol, gerek tabiî gaz ve gerekse jeotermal yataklarının muhtemelen geniş sahaları kapladıkları işaret edildikten sonra, bunların biran önce jeofizik araştırmalarının yapılıp jeofizik-jeolojik modellerinin meydanagetirilmesi lüzumu belirtilerek bu enerji kaynaklarının en seri şekilde memlekethizmetine sunulabileceği ifade edilmiştir.Halen memleketimizdeki bütün jeotermal ve kapalı bölgelerdeki petrol vetabiî gaz yataklarının tespiti bir devlet müessesesi tarafından yapılmaktadır.Müessesenin jeofizik yönden bu aramaları ilmin ve tekniğin bütün icaplarınıkullanarak yaptığını, yapılan araştırmalara ve saha çalışmalarına istinaden gösterilmiştir.Petrol ve tabiî gaz araştırmalarının gizliliği dolayısiyle bu konulara mecburen az yer verilmiş, jeofizik değerlendirmeler yönünden hepsini kaplayabildiği,araştırmalar ve aramaların açıklanmasında bir sakınca olmadığı için jeotermalyataklar üzerinde geniş mukayeseler yapılmış, araştırmalar ve aramalardan bahsedilmiş ve günün konusu haline gelmiş olan jeotermal enerji akiferleri üzerindebilhassa durulmuştur.Sarayköy - Denizli bölgesinde, adı geçen devlet müessesesi tarafından, Türkjeolog ve jeofizikçilerinin üç yıl sürekli olarak yapmış oldukları araştırmalar sonunda bir jeotermal akifer keşfedilmiştir. Aynı müsbet zihniyetin sonucu olarakbu müessesenin 25 yıl önce Raman petrol sahasını keşfettiği anlatılmıştır. Yeraltı enerji kaynaklarının değerlendirilmesinde aramalara paralel, araştırılmaların da yapılmasının şart olduğuna değinilerek, jeotermal akiferlerin jeofizik modellerinin ortaya konmasında önemi olan bir araştırmadan bahsedilmişve bu, ehemmiyetine binaen detaylı olarak yayınlanmıştır.Bu araştırmaya göre, akifere dolan meteorik ve juvenil suların akiferde ortakbir yüzey meydana getirecekleri gösterilmiş, bunun yerinin ve şeklinin ne olacağı, suyun sınır hızının sızıntı yüzeyine doğru artacağı teorik olarak gösterilmiştir. Bunlar lâboratuvar tecrübeleri ile de doğrulanmıştır.Sonuç olarak, petrol, tabiî gaz ve jeotermal enerji yataklarının memlekethizmetine bir an önce verilmesi için;
1- Jeofizik ekipmanın çoğaltılması,
2 - Veya dışardan ekipman kiralanması, gerektiği üzerinde durulmuş, ancak konunun hassasiyeti ve döviz harcamalarına mâni olmak bakımından bizzatve en iyi şekilde yapabildiğimiz gerekçesiyle jeofizik malzemenin dışardan getirilmesi üzerinde durulmuştur. Bir adım daha atarak yedek elektronik malzemeithal edilmek suretiyle memleketimizde bazı jeofizik cihazların yapımına gidilebileceği ve böyle bir sanayiin nüvesinin de halen atılmış olduğu iddia edilmiştir.
Abstract: Lénergie Géothermique, qu`on a pu appeler la "Houille Rouge", semanifeste par le volcanisme et les différents phénomènes qui lui sont associés.Son origine est liée à la constitution même de la Terre, sur laquelle on n`a pasencore de certitude absolue. L`application de l`énergie géothermique est un domaine relativement neuf, peu connu, mais qui semble promis à un grand development économique et industriel. Les possibilités technologiques considérablesde cette source nouvelle d`énergie dans certaines parties du monde et aussi enTurquie sont soulignées, ainsi que la complexité et la diversité des techniquesauquelles il faut faire appel pour découvrir et mettre en valeur des champs géothermiques.
Abstract: Bu konu benim için, sadece asbest üzerinde çalışmış olmam dolayısiyle değil, fakat asbesti en enteresan ve en karışık endüstriyel minerallerden birisi olarak kabul ettiğim için çok ilgi çekicidir. Asbestin mineralojisi, özellikleri, kaynakları ve sınıflandırılması hakkında pek çok yazıyazılmıştır. Bugün daha ziyade bu enteresan madenin orijini üzerindedurmak istiyorum, çünkü eğer bir madeni aramak niyetinde iseniz bilhassa asbest için o yatağın kaynağını bilmek çok lüzumludur.
Abstract: Güneydoğu Türkiye`de, Suriye sınırında yer alan dünyanın en büyük karstik kaynaklarının meydana gelişi, fazla incelenmemiş bir konudur. 1967 yılı yaz aylarında, DSİ Yeraltısuları Dairesi için bölgenin hidrojeolojik etüdünü yaparken, kaynakların teşekkülü de bizi yakındanilgilendirdi. Burada çalışmalarımızın, yalnız bu kaynakların meydanagelişine ait olan kısmını münakaşa edeceğiz.
Abstract: The rivalry between atomic energy ,and petroleum is a topical subject whichoccupies the minds of many. This, however, does not worry petroleum producersat all, because the nuclear energy is always at the service of the oil industry at present. For example: Geophysical prospecting, drilling, acidizing control, pipe-linetransportation, radiotracers ,and also process control techniques common to therefining industry. Since 1957, more than 200 underground nuclear explosions havebeen detonated by the U.S. Atomic Energy Commission for a variety of experimental programs. Each has contributed data useful in developing nuclear techniquesfor petroleum recovery. Explosive effects have been measured in several rock typesto record the benefits (rock fracture ,and breakage) ,and the hazards (ground shock ,and radioactivity), ,and predictions for future experiments can be made with greatconfidence. The effects of nuclear explosions desirable for petroleum applicationsall come from the reaction of rock to the explosive energy. Upon detonation of theexplosive, a contained cavity is formed in between 0.1 ,and 0.3 seconds, ,and rockfracturing occurs, extending three to five cavity radii from the detonation point.The cavity collapses, usually between a few seconds ,and a few hours after the explosion. Containment of the underground cavity can be determined by the size of theexplosion ,and its depth required for containment. The first of three tests of nuclearstimulation in gas reservoirs. Project Gasbuggy, was fired in December 1967.Drilling in the nuclear-created cavity is now underway to determine the extent ofthe radioactivity in the gas ,and to check the predictions of increased productivity.These data will be useful for on shale applications. Also proposed to the USAECare projects such as Ketch (an experiment to determine if a nuclear-created cavitycould be used for gas storage). Project Bronco, an experiment in in-situ retortingof oil shale is in a state of advanced design ,and may be executed in 1970. In this50-kt experiment, the chimney filled with broken rock will be igmited at the top.Downward migration of the heat will retort the shale ,and about 10⁸ liters of oil willbe pumped from the base of the chimney. The first underground nuclear explosionrealized at the Nevada Desert, 19th September 1957, 100 km. north of Las Vegas with the encouragement ,and initiative of the United States Atomic Energy Commission. The pioneers of these trials were two American scientists, Dr. EdwardTeller ,and Dr. Willard F. Libby. Now with this purpose in mind, ,and acting upon asuggestion raised at a meeting of about 250 prominent personalities ,and technicians of the oil industry ,and scientists who met at Dallas, Texas, six years ago underthe leadership of the USAEC, the U.S. has been trying to produce shale oil fromrocks through atomic explosion. The quantity of the oil in those shale rocks is estimated to be about ten times (nearly 250 thousand milion tons) as large as the oilwhich has been produced from wells since the days of Colonel Drake, ,and the latestidea in making use of these sources is to apply the atomic energy for this purpose.The specialists have called this type of petroleum to be produced -thanks to theenormous power of the nuclear energy- "Thermonuclear Petroleum". The oilbrought up through drilling the ground to-day occupies small pores in the oil-bearing formation like water occupying small cells in a sponge. Oil is a mobile element.It often moves from the places where it comes in being to the well where it eithergushes up / is withdrawn with motor pumps. It is assumed that the oil have migrated to the sponge-like cells from the "reservoir strata". The rock petroleum, onthe other hand is in those cells which we call "reservoir rocks". Not all such cells,however, contain oil. It is probable that the oil they contained million of years agosubsequently migrated to the reservoir strata. There are extremely rich virginoil-bearing shales in Colorado, Utah ,and Wyoming (USA), which are on the surface. Those reserves which contain 150 liters of oil ,and 70 cubic meters of gas perton are estimated to be about 250 thousand million tons. Before the petroleumcould migrate to the reservoir strata, their covering layers were worn away ,and theoil-bearing shales were exposed. The difference between reservoir cells ,and reservoir strata is that the former are of a microscopic size ,and would not allow themovement of the oil they contain. Consequently, it is impossible to produce that oilthrough drilling even if the shale rocks are on the surface. The only thing to do isto tear away the rocks using mining methods. Then they can be grinded ,and oil canbe extracted under heat ,and pressure. This, however, is a costly operation ,and renders the method uneconomical compared with the more conventional methods.Therefore, such a process in not yet applied on a commercial scale. It will be usedonly when expenses would be justified, ttie experiments ,and studies, however, continue both from the technical ,and economic standpoints. A reserve of this kind wasexploited in France some time ago ,and during the war (1940-1945) rock oil wasproduced at Norrtorp in Sweden with the initiative of a miner named Ljungstrom.In fact the petroleum extraction installations which the Americans will built at acost of 30 million Dollars will be based on the patent of the above-mentionedSwedish engineer. Among the areas where such petroleum can be produced areLuxembourg; Greer River (Canada); Autun, Severac-le-Chateau, Creveney(France); Puertollano (Spain), Stanletville (Congo); Fushun (Manchuria); Estonia(Russia); Scotland; Würtemberg (Germany). In the production of petroleum through underground nuclear explosions, use is made of atomic energy like dynamite. It is expected that the cost will be reduced in time through better adjustmentof the explosive power. After the explosion, the oil is extracted from the demolished rock pieces. The cost of the petroleum to be obtained with this method willbe as low as $ 1.50 per barrel as opposed to $ 3.25 per barrel of petroleum obtainedthrough conventional methods. The shale oil is regarded as the oil reserves of thefuture at present. However, it is certain that when the rich reserves exploited withwells are exhausted, thermonuclear oil production will, no doubt, start at a largescale. The USAEC ,and U.S. Bureau of Mines constantly cooperate on the subject ofthermonuclear oil production. For the experiments conducted so far, soft ,and porous shales containing clay have been selected. Now, experiments, will be made onthe production of oil from harder shales. $ 1.200.000 of the cost of $ 2.600.000 ofthe subsequent atomic explosions suggested by the representatives of the worldpetroleum industry will be paid by the oil companies. The expenses incurred so farfor this purpose exceed $ 20 million. According to calculations of the U.S. Bureauof Mines, it will be possible to break ,and grind 300.000 tons of rock with a nuclearexplosion of 10 kilotons. It is also estimated that 15-25 gallons of oil can be extracted from each ton of these rocks. One kilo tone is equivalent to the energy producedby the explosion of a thousand tons of TNT. For example, the energy produced byan underground atomic explosion of 20 kilotons is immensely great. One kilogramme of (Uranium-235) / (Plutonium-239) loses only one gramme of itsweight during fission, i.e., breaking. On the other hand, the energy produced isequal to the energy produced by the explosion of 20.000 tons of TNT. Likewise, 230million kilowatt hours of energy is obtained from the explosion of a normal atomic bomb of 20 kilotons ,and this equals 30 years working of a dynamo of 100 h.p. day ,and night. The project "Oil Sand" of the Americans which is included in the Plowshare" programme, which is for the peaceful use of atomic energy, will be appliedin the near future. These projects will be directed by the specialists of the LawrenceRadiation Laboratory at Livermore under the USAEC. Depending upon the nuclear explosives to be used for the production of Thermonuclear Petroleum the costof the explosion will be about $ 500.000 for one kt (kilotone), $ 750.000 for 10 kt. ,and 1 million dollars for one megaton, i.e., explosion corresponding to the explosion of a million tons of TNT. According to the project, 15.900.000 liters of petroleum ,and natural gas will be obtained in such an explosion to be realized in Canada with a charge of 9 kts. In short; atomic energy ,and petroleum will not compete,but will rather, complement each other in the years ahead. Already there is ampleevidence of this complementary relationship ,and one can confidently say that theThermonuclear Petroleum to be produces through underground atomic explosions promises great hopes for the future. The potential problems in stimulation ofoil ,and gas ,and the recovery of oil shale appear to be solvable ,and it should bepossible to harness the energy of the nuclear explosive for peaceful applications inthe very near future.
Abstract: Kuzey Anadolu Taşkömür Havzası hakkında hazırlanmış olan buyazıda havzanın kısa tarihçesinden bahsedilerek 100 senelik bir devrede (1865-1965) havzadan 176.515.113 ton tüvönan kömür istihsal edildiği, havzanın yayılmasahasının Türkiye yüzölçüsüne nisbetle %1,3 olduğu belirtilelerek kömür havzasının coğrafik durumunun bir panoraması yapılmıştır. Buna paralel olarak havzadaişletme ve arama hudutları ile işletme mıntıkaları hakkında kısa malûmat verilmiştir.Jeolojik durum ayrı bir konu olarak işlenmiş olup havzanın tabiî bir hudutolarak Filyos Çayı vadisi tarafından doğu ve batı kömür havzalarına ayrıldığı beynelmilel stratigrafik bölüme göre örtü tabakalarındaki pencerelerde karbon stampları, örtü tabakaları da dâhil olmak üzere, katlara ait kısa izahatlarla yetinilmiş vekarbon tabakalarının ihtiva ettiği karakteristik bitki fosillerinin katlara yayımı ileilgili bir cetvel verilmiştir.Kömür havzasının tektonik yapısı özetlenerek bu konu ile ilgili problemlerüzerinde durulmuş, havza tektoniği ve yayılma sahaları ile ilgili yazılardan kısaözetler yazımıza aynen ithal edilmiştir.Havzanın hiç olmazsa halen çalışmakta olan sahalarının tektonik problemlerini çözmek ve istikbalde yapılacak plânlamalara ışık tutmak gayesiyle çalışılanyerlere ait tektonik gül diyagramları çizilmiş, havzanın tektonik yapısında kıvrılmaların iki safhada olduğu belirtilmiştir.Batı Kömür Havzasına ait sıralanmış kesitler yardımiyle hem örtü tabakasının altında karbon arazisinin devamı imkânları, hem de gül diyagramları ile eldeedilmiş tektonik yapının örtü tabakaları altında devamı imkânları üzerinde bazıgörüşler ileri sürülmüştür. Mevcut donelerin ışığı altında da havzanın güneyinde aramalar yapıldığı takdirde örtü tabakalarının altında işletilebilir derinliklerdeyeni rezervler mevcudiyeti imkânları tartışılmıştır.Havzanın şimalinde deniz altında rezerv bulma imkânları incelenmiş ve denizaltı rezervlerinin azlığı belirtilmek istenmiştir. Fay istikametlerine göre çizilmişolan gül diyagramlarına paralel olarak derelerin istikametlerine göre de gül diyagramları çizmek suretiyle yeraltı tektonik durumu ile yerüstü morfolojisi arasındabir bağıntı kurmak istenmiştir.Genel düşünceler başlığı altındaki Türkiye ile dünya enerji kaynaklarından istifade durumu tetkik edilerek, Türkiye`nin yeri tesbit edilmiş ve Türkiye için yenikömür rezervleri bulunması zorunluğu belirtilmeye çalışılmıştır. Madencilik işinin riskli bir iş olması gözönünde tutularak aramalar için devletyardımının lüzumlu olduğu ve Çatalağzı - Göbü arasında EKİ Müessesesince yenibir ocak açılması ile ilgili çalışmalar yapılacağı belirtilmiştir.Havzanın 1966 yılbaşı itibariyle 1.355.946 milyon ton rezervi olduğu, bunun%17`sinin görünür, %20`sinin muhtemel, %23`ünün ise mümkün rezerve tekabülettiği belirtilmiştir.
Abstract: Bükülebilen ve sağlam lifler halinde bulunan bir grup mineralin adına asbest denir.Asbest minerallerinin, çok ince lifler haline gelmeleri, liflerinin uzunluğu, elastikiyeti, sağlamlığı, asit ve bazlara karşı kimyasal mukavemeti,yüksek hararet derecelerine karşı dayanıklılığı, ses absorbsiyon kabiliyeti, sıcaklık ve elektrik akımına karşı izolasyon kabiliyeti, sanayideki enönemli değerini sağlamaktadır.Halen asbest, üç binden fazla eşyanın yapımında kullanılmaktadır.Asbestli çimento, otomobil, traktör, gemi, kimya, plâstik ve havacılık sanayiinde, elektroteknikte çok önemli bir rol oynamaktadır.