
-
2025
-
2024
-
2023
-
2022
-
2021
-
2020
-
2019
-
2018
-
2017
-
2016
-
2015
-
2014
-
2013
-
2012
-
2011
-
2010
-
2009
-
2008
-
2007
-
2006
-
2005
-
2004
-
2003
-
2002
-
2001
- 2000
-
1999
-
1998
-
1997
-
1996
-
1995
-
1994
-
1993
-
1992
-
1991
-
1990
-
1989
-
1988
-
1987
-
1986
-
1985
-
1984
-
1983
-
1982
-
1981
-
1980
-
1979
-
1978
-
1977
-
1976
-
1975
-
1974
-
1973
-
1972
-
1971
-
1970
-
1969
-
1968
-
1966
-
1964
-
1963
-
1961
-
1959
-
1958
-
1955
-
1954
-
1953
-
1952
-
1951
-
1950
-
1949
-
1948
-
1947
Öz: Büyükbelen demir cevheri, otokton lateritler ve kırmızı renkli topraklardan oluşur. Lateritik profilde ince (5-10 cm) hematitik ve kaim (5-15 m) götitik seviyeler ayırt edilir. Ayrışma zonundaki küçük çaplı (1 dm - 7 m) endokarstik boşluklar içerisinde de yarı otokton toprağımsı limonitler ve kolloform yapılı götitler çökelmiştir. Cevherin yapısal ve dokusal özellikleri esas olarak götit, silisli bileşenler (kuvars, opal - CT) ve hematit tarafından belirlenmektedir. Hematitler genellikle özşekilli kristal toplulukları, götitler ise böbreğimsi, kabuğumsu yapılar içerisinde gözlenen ışınsal yapılı ince lifsi kristal demetleri şeklindedirler. Lateritik demir cevheri ortalama % 49.71 Fe2O3, % 30.75 SiO2, % 3.12A12O3, % 0.42 K2O, % 0.11 Na2O ve % 0.09 CaO içermektedir. Ana kayaç (çört + pelajik kireçtaşı), laterit (hematitik ve götitik seviyeler) ve kırmızı renkli toprak numunelerinin mineralojik bileşimleri aşağıda sunulmuştur. Çört: kuvars, kalsit, opal-CT, hematit, amorf madde; pelajik kireçtaşı: kalsit, kuvars, opal-CT, illit, hematit, amorf madde; laterite ait hematitik kesim: hematit, ferrihidrit, kuvars, opal-CT, illit, kaolinit, amorf madde; götitik kesim: götit, ferrihidrit, kuvars, amorf madde; kırmızı renkli toprak: kuvars, opal-CT, kalsit, montmorillonit, illit ve amorf madde bileşimindedir. Cevherin jeolojik, mineralojik, yapısal ve dokusal özellikleri ile jeokimyası demirin Üst Kretase yaşlı çört arakatkılı pelajik karbonatlardan türediğini göstermektedir. Pliyo-Kuvaterner süresince etkili olan lateritik ve kısmen de karstik süreçler sonucunda anakayaç bünyesindeki demir, ıslak peryodlar süresince sarımsı kahve renkli bir ayrışma ürünü veren götit oluşumu sonucunda serbestleşmiştir. Daha sonra kurak dönemlerde dehidratasyona uğrayan götitlerden de kırmızımsı kahve renkli hematitler türemiştir.
Öz: Bu çalışmada, Konya bölgesi manyezitleri jeolojik, mineralojik ve jeokimyasal olarak incelenmiş ve buna göre kökenleri, oluşum koşulları belirlenmiştir. Üst Kretase yaşlı serpantinitlerin ayrışması sonucu oluşan manyezitler, kriptokristalen dokuludur. Manyezitler, birincil manyezitler ve bunları kesen ikincil manyezitler olarak ikiye ayrılmışlardır. Birincil manyezitler daha sert ve genellikle konkoidal kırılmalı iken, ikincil olanlar silis içermediklerinde daha yumuşaktır. Bir üçüncü manyezit ise, Neojen çökeller içerisinde yüzeysel koşullarda, Miyosen`de oluşmuş manyezittir. Manyezitlerin oluşumu, ofîyolitin bölgeye yerleşimi sırasında Üst Kretase sonlarında başlamış, Miyosen`de devam etmiş ve günümüzde de devam etmektedir. Oflyolitlerin, altta bulunan karbonatlı kayaçlarm üzerine bindirmesiyle bir ısı artışı olmuş ve bu ısı da CO2 çıkışına neden olmuştur. Bundan başka hidrotermal ve yüzeysel kökenli CO2`li sular da manyezit oluşumunda etkili olmuştur. Bu CO2`i içine alan sular, serpantinitlerin içerisinde yukarı doğru tektonik kırıklar boyunca dolaşarak, serpantiniti ayrıştırmış ve Mg+2 iyonunu çözerek hareketlendirmiştir. CO2 taşıyan su, çözünmüş olan Mg+2 iyonu ile birleşerek, büyük kırıklarda damar, değişik yönlerde gelişen küçük çatlak aralarında stokverk cevheri çökeltmiştir.
Öz: Geç Jura-Erken Kretase yaşlı platform karbonatlan Doğu Pontidlerde yaygın olarak yüzeylenir; Uluçayır (Bayburt) yöresinde, Geç Jura yaşlı kısmı yüzeylenen bu karbonatlar altı farklı litofasiyeste gelişmiştir. Bu litofasiyesler alttan üste doğru: 1- Erken Jura yaşlı çökeller üzerine uyumlu olarak gelen ve kıyıya yakın, transgresif özellikli ve karadan türeme kırıntı girdisinin etkin olduğu bir şelf ortamında çökelmiş olan kumtaşı-kumlu kireçtaşı litofasiyesi; 2- Kumtaşı-kumlu kireçtaşı litofasiyesi ile kısmen yanal geçişli olan ve karadan türeme kırıntı girdisinin olmadığı yüksek enerjili sığ bir şelf ortamındaçökelmiş olan kabataş litofasiyesi; 3- Kara ile bağlantısı olmayan bir denizaltı yapısal yükselti üzerinde çökelmiş olan pelajikoolitik tanetaşı-istiftaşı litofasiyesi; 4- Maksimum su derinliğinin ışık zonu ile sınırlı olduğu bir denizaltı yapısal yükselti üzerinde çökelmiş olan istiftaşı litofasiyesi (kondanse pelajik kireçtaşı istifi); 5- Kondanse pelajik kireçtaşı istifi üzerine kısmen uyumsuz olarak gelen ve yüksek enerjili sığ bir şelf ortamında çökelmiş olan oolitik tane taşı litofasiyesi; ve 6- Sığ ve yüksek enerjili bir şelf ortammda (olasılılıkla resif gerisi) çökelmiş olan intraklastlı tanetaşı-istiftaşı litofasiyesi şeklinde bir dizilim gösterir. Uluçayır (Bayburt) yöresinde, platform karbonat istifin düşey yönde böyle farklı litofasiyeslerde gelişmiş olması öncelikle çökelme ortamında ve çökelme koşullarında meydana gelen değişikliklerin bir sonucudur. Bu değişikliklerin meydana gelmesinde tortulaşma ile eş yaşlı gerilmeli tektonik hareketler birinci derecede rol oynamıştır. Deniz seviyesindeki göreli değişimler ve epirojenik hareketler ise, çökelme koşullarının belirlenmesinde etkili olmuştur.
Öz: Anatolid ve Pontid kuşağı arasında gerçekleşen kıtasal çarpışmadan sonra gelişen çarpışma sonrası havzalar içerisinde yaygın bir şekilde volkanik ürünler gözlenmektedir. Bu volkanik ürünler Yıldızeli yöresinde de geniş alanlarda yüzeylemektedir. Pazarcık volkaniti, Alt Paleosen-Eosen yaşlı sedimanter kayaçlarla ardışıklı biçimde gelişen bazaltik ve andezitik bileşimli lav akıntıları ile bunların piroklastik eşleniklerinden olulmaktadlr. Bazaltlar, mikroskopik olarak hipokristalin porfîrik-pilotaksitik doku göstermekte olup, fenokristal olarak plajiyoklaz, klinopiroksen ve olivin içermektedir. Andezitler, hipokristalin porfîrik doku göstermekte olup hornblend ve plajiyoklaz fenokristalleri içermektedir. Ana element verileri, Pazarcık volkanitinin kısmen alkalen, çoğunlukla da kalkalkalen karakterde olduğunu göstermektedir. MORBf a göre normalize edilmiş element profili, Pazarcık volkanitinin büyük iyon yarıçaplı elementler (K, Rb, Ba ve Sr)açısından önemli ölçüde zenginleştiğini, Ti ve Y açısından ise tüketildiğini belirtmektedir. İz element verilerine dayalı jeotektonik ortam ayırtman diyagramı, Pazarcık volkanitinin plaka içi bir karaktere sahip olduğunu göstermektedir. Pazarcık volkanitinden elde edilen mineralojik-petrografık ve jeokimyasal veriler bölgesel jeolojik konumla birlikte değerlendirildiğinde bu volkanitin evrimi için şöyle bir model ileri sürülebilir: Pontidler ve Anatolidler arasındaki çarpışmayı izleyen evrede bölgede oluşan gerilmeli tektonik rejim altında üst mantonun düşük dereceli bölümsel ergimesi sonucunda oluşan magma yüzeye çıkarken kalınlaşmış kıtasal kabuk kayaçları tarafından kirletilmeye uğratılmıştır.
PDF Olarak Görüntüle
Öz: 12 Kasım 1999`da yerel saatle 1857 `de Kuzey Anadolu Fay zonunun batı kesiminde Bolu, Düzce, Kaynaşlı ve çevresini etkileyen büyük şiddetli bir deprem olmuştur. Oldukça geniş bir alanda hissedilen bu depremde, 800`ün üzerinde insan yaşamını yitirmiş, 2500 civarında insan yaralanmış ve 1500`ün üzerinde bina hasar görürken, inşaatı halen devam etmekte olan Bolu Tüneli ve viyadükleri de depremden etkilenmiştir. USGS verilerine göre depremin episantırı, 40.768 kuzey enlemi ile 31.148doğu boylamının kesiştiği, Düzce ili güneyinde Çınarlı köyünün K-KD`suna düşmektedir. Odak derinliği 14 km ve aletsel büyüklüğü Ms=7.2 olan bu deprem, yaklaşık D-B doğrultulu ve sağ yanal atımlı ana yer değiştirme düzlemi boyunca, C?ölyakaile Kaynaşlı doğusuna kadar uzanan bir yüzey kırığı oluşturmuştur. Aletsel dönemlerde doğudan batıya doğru devam eden ve değişik depremlerle kırılan Kuzey Anadolu Fay Zonu`nun Bolu ile Düzce arasında kırılmayan bölümü üzerinde meydana gelen bu deprem sonucu 30 km uzunluğunda, yer yer 1 km genişliğinde bir alana yayılan yüzey kırığı oluşmuştur. Bu yüzey kırığı boyunca 380 cm`ye varan sağ yanal ötelenmeler belirlenmiştir. Yüzey kırığı, tüm uzanımı boyunca iki ayrı yerde, 1-2 km`lik atlamalar (stepover) yapmakta, bir ana ve iki yan segment`den oluşmaktadır. Yüzey kırığı boyunca oluşan yanal ötelemelerin yanı sıra, yer yer büyük heyelanlar ve 4-5 metreye kadar ulaşan çökmeler de belirlenmiştir. Batıda Gölyaka ile Doğuda Dipmahallesi arasında uzanan Düzce depremi yüzey kırığı üzerinde, bir doğrultu atımlı faylanmada çoğunlukla izlenebilen, ana koldan ayrılıp tekrar birleşen küçük kırıkların (anastomosing structures) yanı sıra, daha çok sıkıştıran büklümlerin (restrainingbend) egemen olduğu alanlarda basınç sırtlarının varlığı saptanmıştır. Bununla beraber, yersel alanlarda küçük ölçekli çöküntü gölleri (sag ponds) ve sıvılaşma yapıları da (liquefactions) izlenmiştir.
Öz: Bu yazının amacı, Güneybatı Türkiye`de Güney Toros Orojenik kuşağının jeolojik evrimi ve bölgenin tektono-stratigrafik özelliklerinin incelenmesidir. İncelenen alanın stratigrafık birimleri, otokton ve allokton kökenli olmak üzere başlıca iki gruba ayrılabilir. Otokton birimlerin en yaşlısı Kretase yaşlı karbonat istifidir ve bunlar en alttan üste doğru başlıca ikiye ayrılır. (1)Söbüdağ fin (Senamoniven-Türoniyen), (2) Senirce fim (Orta Maastrihtiyen). Tüm Kretase yaşlı kaya birimleri, uyumsuz olarakAlt Tersiyer yaşlı detriîik sedimentlerle örtülmüş olup, bunlar en alttan üste doğru, (1) Kızılkırmafm (Üst Pal eosen-Alt Eosen), (2) Kayıöyfm (Orta Eosen) dir. Diğer Tersiyer yaşlı sedimentler ise aşağıdaki formasyonlardan oluşmuşlardır. (3) Yazırfin (Akitaniyen), (4) Ağlasun fin (Burdigaliyen), (5) Gönen fin (Orta-Üst Miyosen), (6) Burdur fin (Üst Miyosen-Pliyosen), (7)Gölcük fim (Pliyosen), (8) Karaçal fin (Kuvaterner), (9) Yakaköy Traverteni (Kuvaterner). En üstte ise Kuvaterner yaşlı alüvyonlar ve birikinti konileri yer alır. Volkaniklerden meydana gelen Gölcük formasyonu gec Miyosen-erken Pliyosen yaşlıdır. Bölgenin allokton kökenli kaya birimi olan İç Toros Napı ikiye ayrılır. Bunlar 81) Gökçebağ ofiyolitli melanjı, (2) Akdağ kireçtaşı birimidir. Tüm bu allokton birimler bölgeye ilk kez Kretase-erken Paleosen `de yerleşmişlerdir.
Öz: Araştırma "Melen Projesi" kapsamında Yeşilçay (Ağva) ilçesi güney ve güneybatısında, Yeşilçay (Ağva Deresi) ve Göksu Dere kuzey alanlarında yapılmış olan sondajlara ait karot örneklerinin içermiş olduğu foraminifer ve ostrakod faunası ile Kuvaterner istifinin sedimentolojik özelliklerinden yararlanılarak çökelme ortamını ve ekolojisini aydınlatmak amacını taşır.
Öz: Bu çalışmada Balıkesir ilinin batısında bulunan Küçükdere (Havran) altın damarının yapısal-dokusal özellikleri ve altın damarı ile çevre kayaçların özellikleri incelenmiştir. Altın damarı, porfîrik dokulu andezitik bir kütle içerisinde, K45°D doğrultulu olarak bulunur. Dokusal özelliklerine göre altın damarı, `andezit parçalı breşik damar1, `breşik damar`, `bantlı damar` ve`masif karbonat` olarak dört tipe ayırtlanmıştır. Bir boşluk içerisinde oluşmuş damarda küçük boşluklar, kokart, tarak, bantlı vebreşik doku yaygın doku çeşitleridir. Ayırtlanan damar tiplerinden `bantlı damar`, altın içeriği açısından en zengin olanıdır. Damarda altın ve gümüş ana ekonomik metal olup Hg, As, Sb, Cu, Pb, Zn gibi elementler düşük konsantrasyonlarda bulunur. Damar ve çevresinde silisleşme, killeşme, serisitleşme ve propilitleşme yaygın bozunma türleridir.